w4y0n3s Moderatör
Mesaj Sayısi : 72 Points : 195 Rep : 0 Kayıt tarihi : 19/01/10 Nerden : Bize HeR YeR iZMiR (; Lakap : ^^^ aLTaY^^^
| Konu: Terkediliş Salı Ocak 19, 2010 3:07 pm | |
| Terkediliş
| Ne güzeldir, ilk tatdığın ve ondan başka kimselerde göremediğin, hissedemediğin aşk. Nü güzel günler geçmişti son senelerde, evliliği çocuklarımızı konuşur olmuştuk, benim olmuştun herşeyinle bana vermiştin kendini. Birlikte kocaman bir dünya planlamıştık kendimize çocuklarımız, köpeğimiz, evimiz, tatillerimiz. Birbirimiz için ölebilirdik, önümüzde durabilecek hiç bir engel yoktu, beni bir ömür bekleyebileceğini söylüyordun kimsenin dediklerine kanmadan, dinlemeden, nasıl olsa sana dönecektim hep, yanıbaşında olacaktım yıllar bizi ayırmaya yetecek kadar hızlı akamayacaktı. Aşkı görüyordum gözlerinde, yanında huzurlu olabileceğim tek kadın, benim kadınım. Sözler vemiştik, yeminler etmiştik kalbimiz bir çarpıyordu sanki. Her şey bu kadar güzelken, kusursuzken bitti bir anda sadece bir haftada. Telefondaki ses " artık eskisi gibi hissetmiyorum" diyordu. Nasıl inanabilir insan kulaklarına, bütün hayatını uğruna tek kelimede silebilecek kadar sevdiği insandan, hemde deli gibi sevildiğini düşündüğü anda nasıl inanabilir. Nasıl değişebilir herşey bir haftada, bir hafta önce beni ne kadar sevdiğini söyleyen, arkamdan göz yaşları döken kadın hayatımdaki en büyük hayal kırıklığını yaşatmıştı bana. Nereye gitmişti gözlerinde aşkın en güzelini gördüğüm kadın, beni onsuz koyup nereye gitmişti. Ama yinede umut vardı konuşmalarında, geri geldiğinde herşey düzelir eskisinden daha iyi bile olur diyordu. Hala beni sevdiğini sadece içindeki ateşin, soğudunu anlatıyordu. Elden ne gelirdiki inanmaktan başka, inandım, söylediğin her bahaneye, her kelime her cümleye noktasından virgülüne kadar herşeyine inandım, her zamanki gibi yine sana, birdaha asla güvenemeyeceğim kadar güvendim. Ne kadar umut dolu konuşsanda, her konuşmamızda biraz daha soğuyordun benden, hissedebiliyordum ama yanında olamıyordum. Artık benimle konuşmak bile sana işgence gibi geliyordu, anlıyordum sesinden çok iyi tanıdığım kadın, hayır hayır hiç bir zaman tanıyamadığım kadın, hep bana ikinci yüzünü gösteren kadın. Anlamıştım artık daha düzelemezdi, ama yinede içimdeki umut bitmiyordu, bitiremiyordum hala beni sevebileceğini düşünmekten alamıyordum kendimi. Sen hiç bilirmisin, asla olmayacağını bilsende günlerce, aylarca dua etmenin ne demek olduğunu, bilirmisin insanın içinde, kalbinde gün geçtikçe büyüyen ateşin acısını. Gidiyordum onbeş gün arayamayacaktım seni, her geçen zamanda beni dahada eriten günler gelmişti artık. Kenimi alıştırmaya, güçlü olmaya çalışıyordum ama her sabah kalktığımda içimdeki acıyla baş edemiyordum bir türlü. Bütün gün unutmak için uğraştığım sen, her sabah yine geliyordun yanı başıma, her gün kalktığımda seni hatırladığımda yüzümde ansızın gülümsettiren sabahları istemiyordum artık, sabahlar düşmanım olmuştu. En yakınım, her şeyim, bütün geleceğim, karım, namusum, sevgilim, hayatımda ne kadar güzellik varsa sahibi olan kadın bir haftada yabancı oluvermişti bana. Uğrunda herşeyimi verebileceğim inandığım herşey basit bir yalandan ibaretmiş aslında, bizimkisi evcilik oyunuymuş, söylediğin her güzel söz, bana dokunduğun her an, gözlerime bakıp elimi tuttuğun her saniye, seni seviyorum dediğin günler, aylar sadece basit bir yalandan ibaretmiş. Yalancı çıkmıştın yine eskiden olduğu gibi, beni yüzüstü bırakıp gitmiştin. Hani bu sefer herşey güzel olacaktı, hani verdiğin sözlere ne oldu. Bana verdiğin herşeyi geri almıştın, elinden oyuncağı alınmış bir küçük çocuk gibi kalakalmıştım ortada. Hayatan zevk alamıyordumki artık, yemek yiyemiyordum seninle yediğimiz yemekler aklıma geliyordu bir anda, nasılda kilo almıştın benimleyken. Nasıl yaşabilirdim, ayakta kalmayı nasıl başarabilirdimki içimdeki acıyı ne söndürebilirdi. Beni yine kandırabilmiştin, bütün duygularımı ayaklarının altına alıp hiç arkana bile bakmadan tek kalemde silmiştin aşkımı eskiden yaptığın gibi. Bir sene önceki halime geri dönmüştüm, nasılda söyleyebilmiştin bu kadar yalanı, hiçmi için acımamıştı gözlerime bakıp beni sevdiğini söylerken, ellerimi tuttarken hiçmi düşünmedin benim sonumu. Böyle bir insanı nasıl sevebilmiştim ben yıllarca hiç usanmadan, bıkmadan. Sana güvenmiştim, inanmıştım yapamazdın bir daha eski yaptıklarını yine terkedemezdin beni hiç bir şey söylemeden, hayır bir daha yapamazdın defalarca yaptığını, tekrar olamazdı. Dün 18 mayıstı seni aradım telefonla, aramamalıydım aslında ama yıldönümümüzü kutlamak için aradım, sesini duymaya ihtiyacım vardı hala sensiz yaşayamıyordum, nefes alamıyordum gecelerde. Belki değişmiştir, belki seviyordur beni, umudumu bitiremiyordumki ama hiç bir şey değişmemiş aksine dahada kötüye gitmişti, benim haberim bile olmadan ayrılık ağlarını çoktan örmüştü, bitivermişti herşey. Adımı söyledin telefonda bana, kalbim parçalandı, artık seni sevmiyorum dedin öldürdün beni. Güçlü olmaya içimdeki fırtınayı dindirmeye çalışıyordum, direniyordum hiç olmazsa telefonu kapatana kadar dayanmalıydım beni böyle çaresiz, güçsüz görmemeliydin bunu sana vermeyecektim, vermedimde. Bana hayatında, değişik şeyler yapmak istediğini, her an aramak zorunda olduğun kimsenin olmasını istemediğini söyledin. Bu kadarmı basitti herşey, bu kadar küçük zorluklarda hemen pesmi etmiştin, bu kadarmı küçüktük, bu kadarmı kalbin taşlaşmıştı. Seni nasıl sevdiğimi bildiğin halde nasıl söyleyebilmiştin bana bütün bunları. Ayrılmak için yanına gelmemi bile bekleyememiştin. Seni dinledikçe gözümde hiç bir değerin kalmamıştı, benim için sokaktaki bir yabancıdan farksızdın artık, bu kadar adi olabileceğin hiç aklıma gelmemişti. İçindeki sevgi bitebilir ama bir hafta önce bana, planlar yaptırıp, hayaller kurdurup, beni sevdiğini ve asla bırakmayacağını söyleyip bir hafta sonra ben yanında olmadığım halde herşeyi bitirmen çok şerefsizceydi, bunca yıldır tanıdığın, yıllarca sevdiğini söylediğin, senin her konuda arkanda olan ve seni kendi hayatından bile daha çok seven bu adam nasıl yapabilirdin bunu "nasıl alabildi" kalbin bunu. Ben yanında değilken nasıl bitebilmişti sevgin anlayamıyordum. Ben aslında sana kızmıyordumki, nasıl inanabilmiştim tekrar sana, nasıl değiştiğini eskisi gibi yapmayacağını düşünmüştüm. Bize inanmayan herkez haklı çıkmıştı, arkadaşlarım bile bunu görmüşken, ben nasıl bütün geleceğimi senin üzerine kurmuştum nasıl. Artık herşeyden nefret ediyordum, seni seven kalbimden seninle geçirdiğim günlerden, seni sevdiğimi söylediğim her saniyeden nefret ediyordum. Nasıl unutacaktım bu sefer seni, hatıralarımızla nasıl başaçıkabilecektim, seni deli gibi sevdiğim insanlara senin beni sevmediğini nasıl söyleyebilecektim, bakabilecekmiydim yüzlerine. Küçülmüştüm bir anda, seninle her zorluğun üstesinden gelebilecek adamdan eser kalmamıştı, hayatımı çalmıştın benden. Beni ilk terkedişini hatırlıyordum, benden ayrılacağını söylediğin zamanı yine hiç bir şey söylemeden çıkıp gitmiştin hayatımdan beni bir başkası için terketmiştin. Ama her karşıma çıktığında ben yaptıklarını yüzüne vurmamıştım, seni incitmemiştim, her karşıma çıkışında hiç soru sormadan inanmıştım, güvenmiştim ve sen her seferinde beni paramparça edip arkana bile bakmadan gittin. Neydi benim suçum, neden Allah seni benim karşıma çıkarmıştı neden herseferinde sana gözlerimi kapatım inanmıştım neden. Senden sadece beni birazcık sevmeni istemiştim, seni hiç aldatmamıştım, hiç yanlış yapmamıştım hep sevmiştim hiç bıkmadan usanmadan, sen beni bıraktığında bile sevmiştim, hiç eksilmemişti sevgim, hiç bitmemişti sana verdiğim değer. Benim için buna inanmak çok zor biliyorum ama artık sen yoksun öldün, hiç hayatıma girmedin, seni tanımıyorum bile. Seni asla affetmiyeceğim, beni bütün hatıralarla başa başa bırakıp gittiğin için seni asla affetmeyeceğim asla. |
| |
|